Adaletin bu mu Dünya...

Güvenemem servetime malıma

Ümidim yok bugün ile yarına

Toprak beni de basacak bağrına

Adaletin bu mu dünya

Benim kuşağımın hatta babamın kuşağının türküsüdür bu türkü, bildiğim kadarıyla Sayın Ali Ercan’a aittir...

Ben ve bendenizin babasının kuşağı, en çok Sayın Selda Bağcan’dan dinlemişizdir bu türküyü....

Birçok sanatçımız söyler elbet, ama sayın Selda Bağcan bir başka söyler!

Hele hele binlerce kişinin toplandığı mitinglerin vazgeçilmez türküsüdür!

Şehir meydanlarında, fakir fukara yurtlarında, kavgaların verildiği, memleket evlatlarının, aynı elden dağıtılan silahlarla vurulup Arnavut kaldırımlarına düştüğü sokaklarda, sokak satıcısı kasetçinin iptidai hoparlöründen evlerin pencerelerine sızan türkü ‘’Adaletin bu mu dünya’’!...

Babam gençken, ben çocukken dinledim!

Ben orta yaşa geldim ve ben gençliğimden kalma Sharp marka teybime, babamdan bana, benden de gelecek kuşaklara kalan,ancak artık teyp dinlenmediği adının bile bilinmediği bu zamanda, Sayın Selda Bağcan’ın kasetini koydum ve dinlemeye başladım tekrardan!...

Ne yar verdin ne mal dünya

Kötülerinsin sen dünya İyileri öldüren dünya...

Ne insanlar gelip geçti kapından

Memnun gelip giden var mı yolundan

Kimi fakir kimi ayrılmış yarinden

Adaletin bu mu dünya...

Ne yar verdin ne mal dünya

Kötülerinsin sen dünya İyileri öldüren dünya...

Kimi mecnun gibi dağda dolaşır

Kimisi de Ölüm yok gibi çalışır

Kimi meteliksiz kimi milyona karışır

Adaletin bu mu dünya....

Ne yar verdin ne mal dünya

Kötülerinsin sen dünya

İyileri öldüren dünya

Adaletin bu mu Dünya...

!!!!!!!........