Bütün dünya ve ülke kamuoyu öncesi ve sonrası ile Barış Pınarı Harekatını bütün yönleri ile masaya yatırıyor ve haftalardır nerede ise tek gündem maddesi bu...
Gerek ülkemizin gerek dünyanın bir çok ülkesindeki kelli felli siyasiler, sosyologlar, üst düzey askeri erkan ve basın mensubu insanlar harekatın ülke ve dünya ülkeleri nezdinde yarattığı psikolojik, sosyolojik, stratejik, coğrafik ve askeri etki ve sonuçları üzerine haftalardır sayısız karşıt görüş belirttiler.
Elbette ve kanımca henüz tam manası ile netice vermemiş, daha dün şehit verdiğimiz bu harekatın ülkemize getiri ve götürüleri, etkileri üzerinde bizde şahsi fikirlerimizi kaleme alacak, halkın iç sesi ile birkaç kelam edeceğiz ancak bu gün harekata göbekten bağlı fakat görmezden gelinen bir hususu siz değerli okurlarıma anlatmak istiyorum.
Haftalardır Urfa siyaseti, STK'ları ve ileri gelenlerinin ses vermesini, devlet büyüklerimizin adım atmalarını bekledim. Ancak gördüğüm tablo şu ki 2011 yılından beridir yaşanan zorlu süreçten en çok etkilenen Ceylanpınar, Akçakale ve Suruç İlçe halklarına dair hiç bir çalışma yok!
İstanbul ve Ankara da kurulan TV stüdyolarında ahkam kesenler, Başkent ve iktidar ile muhalefetin gündemine dahi gelmeyen bu ilçeleri konuşmak gerektiği kanısındayım.
Bu üç ilçe halkının ancak evleri başlarına yıkıldığında, canlarına düşen bombalar, kurşunlar, roketler, şarapnel parçaları ile satır veya reklam arası haber değeri taşımaları ülke siyaset ile basınının büyük ayıbıdır...
İNANILIR GİBİ DEĞİL!
Uçaklarımızın ilk bombaları attığı saatten sonrasında Ceylanpınar'ın hayalet şehre döndüğü 8 gün boyunca Ceylanpınar da idim.
Ceylanpınar Halkının bu süreçte yaşadığı acıları, derin sıkıntıları bizzat yerinde yaşadım.
Bu günlerde inanılır gibi değil denecek uygulamalar bomba ve kurşun yağmuru altındaki 120 bin nüfüsü haberlaşma hakkından mahrum etmek oldu.
1- Harekatın başlaması ile kısıtlanan WHATSSAP, GSM operatörleri, Facebook, instagram, tiwitter gibi sosyal medya ve iletişim ağları halkın perişan olmasıne neden oldu.
2- Ülkenin dört bir yanına dağılmış ve ilçede yakınları olan on binlerce insan sevdiklerinden haber alamamanın derin sıkıntılarını yaşadı.
3- İlçe de koğuşlandırılan binlerce askerimizin yeme içme problemine dahi çözüm üretilemedi yük belediye ve TİGEM müdürlüğüne binerken kimse yardımcı olmadı.
3- Sivillere kapatılan devlet hastanesi nedeni ile yaralılar ve ağır hastalar resmen perişan oldu.
4- Yoğun kurşun ve bomba yağmuru altında kalan ve şehri terk etmek durumunda kalan İlçe halkına ulaşım ve konaklama noktasında hiç bir imkan verilmedi.
Ceylanpınar nezdinde belediye başkanı Abdullah Aksak, İlçe kaymakamı Mehmet KEKLİK ve Viranşehir kaymakamı Ömer Dereci ile valimiz Abdullah Erin' çabaları bir nebze de olsa nefes aldırırken İlçe halkı resmen ölümle başbaşa kaldı.
5- Operasyon öncesi boşaltılması gereken İlçe operasyon esnasında birden bire ateşin altında kaldı ve bunun bedelini de iki yavrusunu şehit verirken birçok vatandaş yaralandı.
6- Benim dışımda zaten yerel medyanın bulunmadığı ve umurunda olmadığı ile de var olan ulusal medya ülke kamuoyuna doğru haberleri aktarmadığı için ilçede yaşanan tahribat can ve mal kaybı gündem olmadı.
Haliliye Kaymakamı Metin Esen ve bütün tecrübesi, vatan sevdası ile başkan Mehmet Yalçınkaya'ya rağmen benzer ve daha ağır sorunların Akçakale de yaşandığını da biliyorum.
YALÇINKAYA demişken orada bir durup düşünmek gerek!
Şahsi fikrim odur ki 17 yıllık Ak Parti iktidarların en talihsiz iki belediye başkanı Sn. Yalçınkaya ve Abdullah Aksak' tır!
Çok fazla iddialı bir cümle olduğunun farkındayım ancak savımı haklı çıkaran argüman ve donleere ziyadesiyle sahibim.
Geriye dönüp bakalım ve 2011 yılından beridir sınırda olmanın derin sıkıntılarını yaşayan her iki ilçemizin bir önceki ile şimdiki başkan ile yönetimlerine sağlanan imkanlara bakalım.
Sınırda sorunun minimum seviyelere düştüğü zamanlar da her iki ilçe belediyesine oluk oluk para akarken ansızın bombaların altında kalan Ceylanpınar ve Akçakale belediyelerine zırnık para gelmemesinin ne akli ne mantık nede vicdani bir açıklaması olamaz...
Operasyon öncesi, esnası ve sonrasında canları ve kanları ile ülkelerinin ve askerlerinin yanında olan iki belediye başkanı ve ilçe halkına bu süreçte hiç bir bakanlığın, kurum ve kuruluşun destek vermemesi doğrusu şaşırtıcı ve üzücü olduğu kadar izahata muhtaç garip bir çelişkidir.
İşte böyle bir durumda bile ilçede var olan asker ve Akçakale Halkını bir an önce yalnız bırakmayan ve geçmiş tecrübesi ile koca ilçeyi ayakta tutan Başkan Mehmet Yalçınkaya bu yüzden ziyadesiyle değerli ve destek verilmesi gereken isimdir.
Her iki ilçenin önceki yönetim yalakalarının sosyal medya üzerinden Abdullah Aksak ve Mehmet Yalçınkaya başkanlarının askerlerimize çöp poşeti ile çöp bidonu dağıtmalarını tiye alarak alay eden bazı örümcek beyinlilerin elbette her iki başkanın zorlu imkanlara rağmen bu hizmeti vermelerinin çöp yığınları nedeni ile her iki ilçede baş göstermesi muhtemel tonla hastalık ve salgının önüne geçtiklerini göremeyecek kadar kör olduklarını burada not edelim.
Kısa süre önce çay sohbeti fırsatı bulduğum Akçakale Belediye Başkanımız Sn. Yalçınkaya'nın yüreğinden göz bebeklerine düşen mücadelesinden aldığım enerji sayın başkanın kısa süre içerisinde ilçeye çok ama çok büyük hizmetleri getireceği oldu.
Yine Haliliye gibi bir ilçenin yanı sıra Akçakale içinde ciddi mesai harcayan kaymakam Metin Esen'e Akçakale halkı adına kalben teşekkür etmeliyiz.
GEÇ KALMADAN!
Peki, 2011 yılından beridir süregelen sınır sorunu nedeni ile yatırım sorunu yaşayan bu iki ilçemize dair neler yapıla bilir?
1- Her iki İlçe belediye Başkanımıza yatırım yapmaları için ciddi anlamda kaynak aktarımı yapılmalı.
2- Her iki İlçe esnafının
A) Vergi
B) Kredi
C) Bağdur ve SGK prim borçları en az 1'er yıl ertlenmeli hatta kısmen silinmeli.
D) BŞ Belediyesi her iki ilçeye çok daha fazla hizmet götürmeli.
Zira "Efendim 8 gün süren operasyon nedeni ile bunlar yapılır mı?" demek tarihi bir yanılgı olacaktır.
8-9 yıldır sınır da olmanın maddi, manevi bedelini ağır ödeyen İlçe esnafı ile halkı bunları fazlasıyla haketmiştir.
Abdullah AKSAK ve Mehmet Yalçınkaya başkanlar bir önceki yönetimler kadar değil kat kat fazlası ile desteği haketmişlerdir.
Her iki İlçe de Ak Partiye büyük zafer kazandıran bu iki değerli başkana destek olmak da Ak Parti kurmaylarının vefa borcudur.
Esnaf ve halk daha fazla perişan olmadan, geç kalmadan...