" Mallarını Allah yolunda harcayıp sonra harcadıklarını başa kakmayan, eziyet eklemeyenlerin, Rab'leri katında kendilerine has ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır da." (Bakara 262)
Adamın biri mahalle bakkalına girer ve elma ile muzun fiyatını sorar.
Bakkal der ki:
– Muz sekiz lira, elma da altı lira...
Tam o sırada bakkalın tanıdığı aynı mahalleden bir bayan içeri girer, o da elma ve muzun fiyatını sorar.
Bakkal der ki:
– Muz üç lira, elma da iki lira... Kadın, "Elhamdülillah” der ve birer kilo meyve alır...
Bakkalın yaptığını şaşkınlık içinde izleyen adam öfkelenir ve bakkalla tartışıp kavga etmek ister.
Ancak bakkal göz işaretiyle az sabretmesini ve kadın gidinceye kadar beklemesini söyler...
Bakkal meyveleri kadına verir ve kadın sevinç içinde der ki:
– "Allah’a şükürler olsun ki çocuklarım meyve yiyecekler." Ardından da çıkıp evinin yolunu tutar...
Her ikisi kadının Allah'a nasıl şükrettiğini görürler...
Sonra bakkal, müşteriye döner ve şöyle der:
– Allah'a andolsun ki, ben seni aldatmadım ve meyvelerin gerçek fiyatını söyledim sana. Ancak bu kadının dört yetim çocuğu var, kimseden de yardım almıyor, geçimini az geliriyle sağlamaya çalışıyor.
Ne zaman kendisine, "Bakkaldan istediğin ne varsa bedava alabilirsin." dediğimde rahatsız oluyor.
İşte ben de ona yardımcı olmak ve az da olsa hayır işlemek için ona sezdirmeden ucuz fiyatla veriyorum...
"Sadakaları açık olarak verirseniz bu güzel! Şayet onu verirken gizlerseniz bu sizin için çok daha güzel daha da hayırlıdır. Sizin bir kısım günahlarınıza kefâret olur. Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
(Bakar271)
Bakkal, Allah'ın rızasına talibim. Ondandır bu yaptıklarım...
Gördüğün bu kadın haftada bir gün buraya gelir ve Allah'a andolsun ki, benden gelip bir şeyler aldığı her seferinde ben o gün daha çok kâr ediyorum ve nasıl olduğunu, paraların bana nereden geldiğini de bir türlü bilemiyorum. Ogünkü kazancımdan bereket yağıyor, yemin ederim...
Bakkalın dediklerini duyan müşteri gözyaşlarını tutamadı, bakkala sarılıp yaptığı bu güzel işten dolayı alnını öptü, ecrinin bol olmasını temenni etti;
"Vermek, paylaşmak fiili hamd ve şükürdür" dedi, yaşlı gözlerle oradan ayrıldı.
Sonuç:
" Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah da bunu kat kat fazlasıyla öder. Daraltan da genişleten de Allah’tır ve O’na döndürüleceksiniz."
(Bakara 245)
- Allah'a nasıl borç verirsen aynısıyla, hatta kat kat fazlasıyla verdiğini geri lutfeder. Hem de, hem bu dünyada hem öbür dünyada...
- Ama yine de sen geri almak için verme; sırf Allah rızası için ver ve mükâfatını da yalnız Allah'tan bekle...
Çünkü O, cömertlerin en cömerti, karşılıksız veren ve verdiğini başa kakmayandır.
(A.Hktnkçmz)