Bizden farklı düşünen insanları düşman gibi görmekten vazgeçmediğimiz

Ve düşüncelerine saygı duymayı öğrenemediğimiz sürece gerçek manada insan olamayacağız.

Uzun zamandan beridir milletçe büyük bir yanılgı içindeyiz ve böyle devam ederse bu yanılgı koca koca yenilgiler olarak geri dönecek bize.

Bu bizden, bu değil diye ayırımlar yapılmaya başlanmış.

Bizim gibi düşünmeyen, bizimle aynı pencereden bakmayan herkesi dışlıyor, âdeta düşman oluyoruz.

Bizi bu tefrikaya düşüren sebep ne peki?

Ben bilmiyorum. Eminim siz de bilmiyorsunuzdur!

Düşünmeyen, bakış açısını değiştirmeyen, öğrenmeyi sevmeyen, hazırcı bir toplum neyi neden yaptığını nasıl bilebilir ki zaten!

Üç aşağı beş yukarı ne demek istediğimi anladığınızı umuyorum.

Şöyle bir dönüp bakalım kendimize, kalbimizin, beynimizin aynasına bir bakalım üşenmeden.

Bizim toplu adımız insan iken, birbirimizin sevgisine, saygısına, yardımına, hatta bazen birbirimizin tebessümüne bile muhtaçken nasıl oluyor da bu bizden bu değil, bu iyi bu kötü, bu zeki bu aptal, bu mümin bu kâfir, bu namuslu bu namussuz diye ayırım yapabiliyoruz.

İstisnasız hiç birimiz mükemmel değiliz, hepimiz insanız ve nisyânın dostuyuz?

Ne çıkar hepimiz aynı şeyi düşünmüyorsak!

Ne çıkar beyinlerimiz farklı işliyor ve gözlerimiz farklı görüyorsa!

Ne çıkar birimiz huysuz birimiz güleçse!

Herkes sıradanlaşmaz mı tüm insanlar birbirine benzerse!

Bu gün gök kuşağı bile farklı renklerden oluştuğu için bu kadar güzel.

Hepimiz farklı renkleriz ve bir arada bir ahenk içinde, güzellikler yaratarak, sadece güzel görerek yaşayabiliriz.

Düşünce; hayatı analiz etmek, ticaret, bilim ve din gibi konuları anlamak için kullanılır.

Kalp ise sevmek ve mutlu yaşamak için.

Bir gün sevdiklerinizi ya da insanlığınızı kaybettiğinizde benim gibi düşünmüyor diye onu çok üzdüm demek yerine; onu veya onları tüm renkleriyle ve tüm kalbimle sevdim ve bunu yaşamaya değdi deyin?

Biz insanız! Bizden olmayan kim!

FAZİLE AŞAR AYDINALP