Alnı terli babaların, eli hamur kokan anaların yetiştirdiği evlatlar hep insan oldular.

Etiket sahibi olmak için doldurulmadılar çünkü.

Onların heybelerine vicdan, asalet, adalet ve merhamet doldurdu ebeveynleri.

Eklediler bir de kulluğun sadece yaradana yapılması gerektiğini?

Herkesin rızkı farklı, kimininki az kiminin ki çok.

Kiminin azığı gani gani kimininki hiç yok ama mühim de değildi zaten.

Azın kanaatini, çoğun şükür ve bereketini bilirdi eskiler ve öyle de yetiştirirlerdi evlatlarını.

Şimdilerde modernizmin elinde vahşileşmiş anne babalar, evlatlarını birer robot gibi yetiştiriyorlar.

Etiket, para, makam ve daha nicesi uğruna satılıyor vicdanlar?

Güç ve makam sahibi olsa da hayır demeyi bilen insanlarda kalmadı.

Korkaklık, samimiyetsizlik ve riya diz boyu.

Koyun gibi güdülüp, koyun kadar hakkı olmayan zavallı insancıklar türüyor durmadan.

Hastasına gelir getirici gözü ile doktorlar, malzeme sıkıntısı yaşatan mühendisler, öğrencisine sahip çıkamayan öğretmenler, parayı davadan daha çok önemseyen avukatlar, parayla bir yerlere gelmiş yazarlar, verdikleri kararlarla zan altında kalan hakimler oluşturuyor toplumun büyük bir kısmını. 

Eğitim oranı, okumuş insan sayısı iyice arttı, eskisi gibi değiliz diyenlere kızıyorum.

Diploma alma oranı çok, insani vicdan ve sorumluğu taşıyan ne kadar merak konusu.?

Diyorum. Kızıyorlar.

Kendi insanlığına saygı duymayan, vicdanının sesini dinlemeyen, merhameti değmeyecek şeyler için ayaklar altına almış bir toplum olduk.?

Dediğim için kızıyorlar!

Şimdi düşünüyorum etraf bu denli kibir kokarken, zalimlik rövanşta ve adalet yerle yeksan iken sizin bu yalancı saygınız, yalakalığınız ve riyakar sevginiz kime?

FAZİLE AŞAR AYDINALP